>AH BİR İHTİYARLASAM. NELER YAPACAĞIM!!!
Ben bu yaşlılık dönemine, ikinci sosyalleşme dönemi diyorum.İlki,okula başladıktan sonra ,yedili yaşlardan itibaren oluşur ya hani…
Otuzlu yaşlarımın ortalarını devirmiş bulunuyorum.İki sene sonra kırk yaşımda olacağım,yaşarsam.Hala daha,boş zamanlarımda ,kalkıp iki derneğe üye olmanın,arkadaşlarla daha fazla zaman geçirmenin,grup aktivitelerine katılmanın falan planlarını yapar dururum ancak deyim yerindeyse kıçımı toparlayıp da bunları gerçekleştirebilmiş değilim daha.Ancak umudumu da hepten yitirmiş değilim,hatta on yıl sonra tüm bu sosyalleşme çabalarımın tümünün gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum.
Benim bir üst katımda,apartmanın en üst katında ve benim bir alt katımda, hali hazırda oturmakta olan,ellisini devirmiş,torunlarını görmüş ama daha eleğini duvara asmamak için yırtınan komşularım sayesinde,bu inancım.Ve de ,apartmana girip çıkarken,dersten veya alışverişten dönerken rastladığım,O’nların çevresi sayesinde!
Bu teyzelerimin,ne romatizma,ne kalp ne şeker,ne tansiyon falan dinledikleri var.Sokakta,markette,pazarda,yürüyüşte devamlı bunları bir muhabbet kuşu ordusu şeklinde,giyinmiş kuşanmış gezmelere giderken görüyorum ve fena halde kıskanıyorum.Amma velakin
-Fatma Hanım teyzeciğim nasılsın,Emine hanım teyzeciğim merhaba,falan diye hal hatır sormaya kalk da bak ne kadar hastalığı var zavallının.Gece hiç uyuyamamıştır tansiyondan,midesi rahatsızdır,şekeri yükselmiştir ilaçlarla duruyordur,bacakları ağrıyordur yürümekte zorlanıyordur falan.Bir dokun bin ah işit,kıvamında anlatır durur.
Sonra hayırlı günler diler,yoluna devam edersin.Ama şöyle bir dön de bak ardına,gideceği yere senden daha hızlı yürümüyorsa namerdim.E hani hastaydın be teyzem?Nazar değmesin diye mi anlattın bunları yoksa?!
Ev partileri mi dersin,toplaşıp birinin hastanedeki yakınına ziyarete gitmeler mi dersin,kar kış demeden Pazar arabasıyla çamurlu yollarda bata çıka topluca alışverişlere gitmek mi dersin,yine toplaşıp falanca semtte yeni açılan hastaneyi görmek amacıyla sağlık karnelerini alarak iki üç vasıta değiştirerek sağlık turlarına çıkmalar mı dersin,kutsal gecelerde birinin evinde toplanıp kuran okumalar mı dersin,birbirlerine yatılı kalıp (belki de pijama partisi düzenliyorlardır,olamaz mı?) sabah kahvaltısı için fırına yürümeler mi dersin,yaz gelince bilmem hangi şehirdeki oğlunun kızının yanına seyahate gitmeler mi,yoksa topluca cami gezileri turlarına katılmalar mı?
Bu kadar ikinci bahar enerjisi sadece bizim yurdum insanına has falan da zannetmeyin.
Eşim turizmcidir,anlatır sık sık yabancı insan hallerini,ben de pek bir hevesle dinlerim.Her anlattığı malzemedir bana çünkü.
O altmış yaş üzeri Avrupalı turistin,bir haftalık İstanbul turunda katıldıkları gezi ve yürüyüş maratonunu anlatır ki ben onun saydıklarını değil bir haftada,bir ayda tamamlasam bile ,en az on gün bacak ve sırt ağrısından yataklarda sürünürüm.Bununla mı yetiniyorlar sandınız,elbette ki hayır,bu zengin Avrupalı İstanbul maratonunu bitirdikten sonra bir de kalkıp yok Kapadokya,yok Pamukkale,yok Efes yok Truva yok Nemrut turlarına falan katılıyor,bir hafta da oralarda taban tepiyorlar.
Sabah kalkış yedi…Akşam en erken yine yedi veya sekizde otele dönüş.
Varın bunlardaki enerjiyi siz hesap edin.
En son Efes’i gezmeye kalkıştığımızda,çoluk çocuk dilimiz iki metre dışarı sarkmış halde,yarısını gezip yarısını da
“ internetten gezeriz bişey olmaz” diyerekten, arabalarımıza kendimizi zor atmıştık şişmiş ayaklar pişmiş kafalarımızla.
Mesela hep hacı olmak isterim ama televizyonlarda falan gördükçe o mahşer kalabalığı içindeki hengameyi,bir korku alır içimi vazgeçerdim,yok ben yapamam diye.O sıcakta o kadar yol o kadar tur o kadar yürüyüş o kadar aktivite ve o kadar rekat namaz,benim bünye kaldırmaz.
Ama şimdi bu hayalimi gerçekleştirmek için,kendi ikinci baharımı bekliyorum umutla.Hele bir devireyim elli beşi altmışı,o zaman tüm bu kıskançlıkla izlediğim yaşlı aktivitelerine ben de dahil olacağım çünkü ,biliyorum.
Niye?
Çünkü zamanım azalacak,ölüme daha çok yaklaşacağım,azraille bir kovalamacanın içine gireceğim,kendimi genç olduğuma,enerjik olduğuma inandıracağım ve böylece ölüm bana yaklaşamayacak.
Hmmm…bu daha çok genç,kıpır kıpır geziyor,bunun vakti gelmemiş,diyecek.
Hayattan, içimde kalan her şeyi gerçekleştirip öyle ayrılmak için ne mümkünse yapacağım,kendim gibi arkadaşlar bularak.Başbaşa verip ağrılarımızı,sızılarımızı anlatacağız fısır fısır birbirimize ama sonra yaşlanıyor muyum ne diye korkup,bunların üzerine gideceğiz.Gençken kaçtığımız her şeyi yiyeceğiz,gençken kaçtığımız her yere gireceğiz,yaşlıyız ya kim bize naapsın!
İkinci baharımı ve ikinci sosyalleşme dönemimi iple çekiyorum.Ah bir büyüsem de şu saydıklarımı yapsam…!
(Tuliş…sakız çiğnerken de düşünebilen kadın)
Otuzlu yaşlarımın ortalarını devirmiş bulunuyorum.İki sene sonra kırk yaşımda olacağım,yaşarsam.Hala daha,boş zamanlarımda ,kalkıp iki derneğe üye olmanın,arkadaşlarla daha fazla zaman geçirmenin,grup aktivitelerine katılmanın falan planlarını yapar dururum ancak deyim yerindeyse kıçımı toparlayıp da bunları gerçekleştirebilmiş değilim daha.Ancak umudumu da hepten yitirmiş değilim,hatta on yıl sonra tüm bu sosyalleşme çabalarımın tümünün gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum.
Benim bir üst katımda,apartmanın en üst katında ve benim bir alt katımda, hali hazırda oturmakta olan,ellisini devirmiş,torunlarını görmüş ama daha eleğini duvara asmamak için yırtınan komşularım sayesinde,bu inancım.Ve de ,apartmana girip çıkarken,dersten veya alışverişten dönerken rastladığım,O’nların çevresi sayesinde!
Bu teyzelerimin,ne romatizma,ne kalp ne şeker,ne tansiyon falan dinledikleri var.Sokakta,markette,pazarda,yürüyüşte devamlı bunları bir muhabbet kuşu ordusu şeklinde,giyinmiş kuşanmış gezmelere giderken görüyorum ve fena halde kıskanıyorum.Amma velakin
-Fatma Hanım teyzeciğim nasılsın,Emine hanım teyzeciğim merhaba,falan diye hal hatır sormaya kalk da bak ne kadar hastalığı var zavallının.Gece hiç uyuyamamıştır tansiyondan,midesi rahatsızdır,şekeri yükselmiştir ilaçlarla duruyordur,bacakları ağrıyordur yürümekte zorlanıyordur falan.Bir dokun bin ah işit,kıvamında anlatır durur.
Sonra hayırlı günler diler,yoluna devam edersin.Ama şöyle bir dön de bak ardına,gideceği yere senden daha hızlı yürümüyorsa namerdim.E hani hastaydın be teyzem?Nazar değmesin diye mi anlattın bunları yoksa?!
Ev partileri mi dersin,toplaşıp birinin hastanedeki yakınına ziyarete gitmeler mi dersin,kar kış demeden Pazar arabasıyla çamurlu yollarda bata çıka topluca alışverişlere gitmek mi dersin,yine toplaşıp falanca semtte yeni açılan hastaneyi görmek amacıyla sağlık karnelerini alarak iki üç vasıta değiştirerek sağlık turlarına çıkmalar mı dersin,kutsal gecelerde birinin evinde toplanıp kuran okumalar mı dersin,birbirlerine yatılı kalıp (belki de pijama partisi düzenliyorlardır,olamaz mı?) sabah kahvaltısı için fırına yürümeler mi dersin,yaz gelince bilmem hangi şehirdeki oğlunun kızının yanına seyahate gitmeler mi,yoksa topluca cami gezileri turlarına katılmalar mı?
Bu kadar ikinci bahar enerjisi sadece bizim yurdum insanına has falan da zannetmeyin.
Eşim turizmcidir,anlatır sık sık yabancı insan hallerini,ben de pek bir hevesle dinlerim.Her anlattığı malzemedir bana çünkü.
O altmış yaş üzeri Avrupalı turistin,bir haftalık İstanbul turunda katıldıkları gezi ve yürüyüş maratonunu anlatır ki ben onun saydıklarını değil bir haftada,bir ayda tamamlasam bile ,en az on gün bacak ve sırt ağrısından yataklarda sürünürüm.Bununla mı yetiniyorlar sandınız,elbette ki hayır,bu zengin Avrupalı İstanbul maratonunu bitirdikten sonra bir de kalkıp yok Kapadokya,yok Pamukkale,yok Efes yok Truva yok Nemrut turlarına falan katılıyor,bir hafta da oralarda taban tepiyorlar.
Sabah kalkış yedi…Akşam en erken yine yedi veya sekizde otele dönüş.
Varın bunlardaki enerjiyi siz hesap edin.
En son Efes’i gezmeye kalkıştığımızda,çoluk çocuk dilimiz iki metre dışarı sarkmış halde,yarısını gezip yarısını da
“ internetten gezeriz bişey olmaz” diyerekten, arabalarımıza kendimizi zor atmıştık şişmiş ayaklar pişmiş kafalarımızla.
Mesela hep hacı olmak isterim ama televizyonlarda falan gördükçe o mahşer kalabalığı içindeki hengameyi,bir korku alır içimi vazgeçerdim,yok ben yapamam diye.O sıcakta o kadar yol o kadar tur o kadar yürüyüş o kadar aktivite ve o kadar rekat namaz,benim bünye kaldırmaz.
Ama şimdi bu hayalimi gerçekleştirmek için,kendi ikinci baharımı bekliyorum umutla.Hele bir devireyim elli beşi altmışı,o zaman tüm bu kıskançlıkla izlediğim yaşlı aktivitelerine ben de dahil olacağım çünkü ,biliyorum.
Niye?
Çünkü zamanım azalacak,ölüme daha çok yaklaşacağım,azraille bir kovalamacanın içine gireceğim,kendimi genç olduğuma,enerjik olduğuma inandıracağım ve böylece ölüm bana yaklaşamayacak.
Hmmm…bu daha çok genç,kıpır kıpır geziyor,bunun vakti gelmemiş,diyecek.
Hayattan, içimde kalan her şeyi gerçekleştirip öyle ayrılmak için ne mümkünse yapacağım,kendim gibi arkadaşlar bularak.Başbaşa verip ağrılarımızı,sızılarımızı anlatacağız fısır fısır birbirimize ama sonra yaşlanıyor muyum ne diye korkup,bunların üzerine gideceğiz.Gençken kaçtığımız her şeyi yiyeceğiz,gençken kaçtığımız her yere gireceğiz,yaşlıyız ya kim bize naapsın!
İkinci baharımı ve ikinci sosyalleşme dönemimi iple çekiyorum.Ah bir büyüsem de şu saydıklarımı yapsam…!
(Tuliş…sakız çiğnerken de düşünebilen kadın)
-
Yeni
-
Bağlantılar
-
Arşivler
- Mart 2011 (5)
- Şubat 2011 (14)
- Ocak 2011 (14)
- Aralık 2010 (8)
- Kasım 2010 (5)
- Ekim 2010 (7)
- Eylül 2010 (7)
- Temmuz 2010 (3)
- Haziran 2010 (3)
- Mayıs 2010 (2)
- Nisan 2010 (1)
- Mart 2010 (5)
-
Kategoriler
- 118'li hatlar
- 11818
- 11880
- 12 Eylül darbesi
- 80'ler
- 80'lerde araba
- 80'lerde ev aksesuarları
- 80'lerde evlerimiz
- 80'lerde müzik
- 80'lerde neler dinledik
- 80'lerde siyasal hayat
- 80'lerde siyaset
- 80'lerde televizyon
- 80'lerde TV dizileri
- 80'lerdeki aksesuarlar
- 80'lerin filmleri
- 80'lerin hit şarkıları
- 80'li yıllar
- ABD başkanı
- abi-kardeş
- abilik
- Aborjinler
- ada
- adam fawer
- adam fever
- Adanalı
- Adanalı Dizisi
- adını feriha koydum
- Afganistan
- aforizma
- Ahmet Çakar
- Ahmet Ümit
- aile
- aile albümü
- aile ilişkileri
- ajda pekkan
- ak sakallı dede
- akbank
- akne
- Akvaryum Koyu
- akıl hastalıkları
- akıl oyunları
- alacakaranlık serisi
- alien
- allah
- alışveriş
- amirler
- anahtar kelime
- anayasa
- anneler ve kızları
- annelik
- ANNEM VE HANIMELİ
- arama motoru
- Arka Sıradakiler
- arkadaşlık
- Armutalan
- Arog
- arı maya
- asker
- Aslı
- Atatürk
- atatürk ilkeleri
- avanos
- Avatar
- avea
- AVM
- ayak sağlığı
- aylin
- ayrık akıl
- Ayşegül serisi
- ayşegül tatilde
- aşk
- Çalıkuşu
- Çalış Plajı
- Ölüdeniz
- çalar saat
- çalışmayan kadın
- çapraz bağ
- çapraz bağ kopması
- çatlaklar
- çavuşin
- çay ikramı
- çay misafiri
- çöp
- çekim yasası
- çikolatalı gofret
- çocuk oyunları
- çocuk yetiştirmek
- çocukluk hatıraları
- çok yemek
- ölüm
- ölümden öte köy
- öpüşmek
- öpmek
- öyle bir geçer zaman ki
- özel günler
- özel hayat
- özel numara
- öğlen uykusu
- üç dilek hakkı
- üç şey
- ünsal kemal
- ürgüp
- üşümek
- badanacılık
- bakteri
- bakımlı kadınlar
- bakımsız kadınlar
- balzac
- banka mesajları
- bankalar
- banyo
- basın özgürlüğü
- bayram
- başörtüsü
- bölücübaşı
- börek
- büyümek
- bebek bar
- beden dersi kaldırılsın mı
- Belcekız
- Belceğiz
- Benjamin Button
- bepanthene
- beraberlik
- berber
- berrin
- Betimleme
- beyin
- bikini
- bilgisayarlar
- bilinmeyen numaralar
- Bin Muhteşem Güneş
- birgül akyar
- bitkiler
- blog
- blog okuru
- blog yasağı
- blogda sadelik
- blogger tema
- bloglara girilmiyor
- boyacılık
- boyacılık okulu
- bozulmayan rezervuar iç takımı
- boşanma
- brokoli
- brokolili ponpon böreği
- buluşlar
- butik
- caiz midir
- canan tan
- candy
- Cappadocia
- caretta caretta
- carlos eire
- carolin
- Cüneyt Arkın
- Cem Garipoğlu
- Cem Yılmaz
- cemile
- Cengiz
- cep telefonu
- Ceyla Gölcüklü
- cici kız
- cilt bakımı
- cinayet
- cinayet kurbanı
- cinsel saldırı
- cinsel suç
- cleveland
- Cumhuriyet kadını
- Dalyan
- damat
- Dan Brown
- Dünya Klasikleri
- düğün fotoğrafları
- düğün salonu
- Demet Akalın
- demir eksikliği
- deneme kabini
- deniz
- denizanası
- denizanası çarpması
- deprem
- Develi Koyu
- dezdi izdivaç
- dijital dünya
- dikkat bebek var
- dilenmek
- din
- din ve inanç hürriyeti
- dinbilimci
- dingonun ahırı
- dizi eleştiri
- dj
- dondurma
- dostluk
- doğal afetler
- doğumgünü
- doğumgünü hediyesi
- Dudaktan Kalbe
- dyo
- dyostop
- dyoterm
- DİLE BENDEN NE DİLERSEN
- Edebi Eserler
- edebiyat
- edep
- Edep bir taç imiş nur-u hüdadan
- Efe
- el yazısı
- eleştiri
- Elif Şafak
- Emel Sayın
- empati
- erkek
- erkek beyni
- erzurum
- etiketler
- evlenilecek kadın
- evli kadınlar
- evli mutlu çocuklu
- evlilik
- evlilik programları
- Eyşan
- EZEL
- ezeli döven adam
- eşofman
- eğitim sistemi
- eğlenilecek kadın
- Fatma Girik
- fayansçılık
- feedjit
- FELÇ
- feng şui
- Fethiye
- fifa
- fikir hırsızlığı
- filistin
- Filiz Akın
- film
- flying carpet
- fotoğraf çektirmek
- fotoğrafçılık
- fransa
- futbol
- gaflar
- göbek adı
- Gökova
- göreme
- gülümsemek
- Gülnihal
- günümüzde kadın
- güvenlik sorusu
- Güzel Atlar Ülkesi
- gelin
- gelin-damat fotoğrafı
- gelinle damat fotoğrafı
- genç kız
- Genel
- george michael
- georgie
- gerçek dostluk
- gerilim filmi
- geyik muhabbeti
- gezi
- giyim kuşam edebi
- gizli numaralar
- gizli soru
- gol
- Gora
- gsm operatörleri
- gsm servisleri
- GİZLİ ÖZNEM
- gıcık şeyler
- Hadise
- Hadise'nin çorap reklamı
- hafıza
- Halid Hüseyni
- hamak
- harem
- HARRY POTTER VE ÖLÜM YADİGARLARI
- Harry Potter Ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
- hastalık
- hastane
- hatice
- hatırlamak
- havana
- havanaya kar yağarsa
- hayaller
- hayat bağları
- hücre yenileyici krem
- Hülya Koçyiğit
- Hürrem Sultan
- hediye
- heidi
- hela
- her yerde kar
- heves
- hijyen
- hijyen bağımlılığı
- hipotiroid
- hiyerarşi
- hobi dersleri
- hobiler
- hırsızlar
- icatlar
- iftar
- ihtiyarlık
- ikiyüzlüler
- iklim haberleri
- iklim ve medeniyet
- ilişkiler
- ilkyardım
- imaj
- imamın abdest suyu
- ingiltere
- insan ilişkileri
- istenmeyen tüyler
- iyi gün dostu
- izdivaç
- işyeri
- J.Cameron
- Jamal Malik
- jinekoloji
- Kabil
- kadin halleri
- kadın
- kadın çorabı
- kadın beyni
- kadın erkek eşitsizliği
- kadın erkek ilişkileri
- kahve falı
- kalori göstergesi
- kalsiyum eksikliği
- kan hastalıkları
- Kanuni
- Kapadokya
- kapanmak
- kaptan
- kar
- Kar tatili
- kara gün dostu
- Karabulut davası
- karakış
- kardeşler
- kardeşlik
- karışım
- katalogla satış
- kavak yelleri
- Kayseri
- Kayıp Sembol
- kazalar
- köpekler
- Küçük Sırlar
- Küçük Sırlar dizisi
- küba
- küfür
- küfürler
- küflenmeyen salça
- kümeler
- Kelebekler Vadisi
- Kenan Evren
- KENAR MAHALLE İTİ MİLYONERİ
- kenef
- Kerpeten Ali
- Khaled Housseini
- kilo
- kitap
- klozet
- kompartıman
- komşular
- konuk
- korku filmi
- koymak
- kozmetik
- KOŞ METE KOŞ
- KOŞ METE KOŞ VUR METE VUR
- krem
- kuaför
- kuantum fiziği
- kum
- kumburnu
- Kumlubük
- Kurtlar Vadisi Pusu
- kuşetli tren
- kıl olduklarım
- kıl olmak
- kıllar
- kırışıklar
- kısa boylu kadın
- kıyafet seçimi
- kış
- kışlık giyecek yardımı
- lale devri
- Leyla
- lise formaları
- liseli kızlar
- Lost
- losyon
- maç
- macarlar
- madecassol
- mahidevran
- mahrem
- MAHREM NAMAHREM
- mahremiyet
- makyaj
- makyaj kozmetik
- markafoni
- MARMARIS
- maskeler
- masumiyet müzesi
- mavi denizanası
- Mavi Mağara
- maymun
- Maymun iştahlı
- maymunluk
- mayo
- müessese
- Münevver Karabulut
- Münir Özkul
- megastar
- Mehmet Ali Alabora
- MELEGİN İSMİ
- Memoli
- Meryem
- mesaj
- mete
- mezar
- michael jackson
- Milli Eğitim
- mine
- misafir
- misafir ağırlama
- misafir davranışları
- mizah
- moda
- moda akımları
- moda manyaklığı
- modenr talking
- morton
- msn
- mucize formül
- muhabirlik
- Muhteşem Yüzyıl
- mutfak komşuluk
- mutfakta erkek var
- MİKROP
- MİNİ ÖYKÜLER 1-KELEBEK
- MİNİ ÖYKÜLER 2-BABAMLA BİR SAAT
- Na'viler
- namahrem
- nefretler
- Nejdet Calp
- nem
- nikah fotoğrafı
- nills
- Obama
- Obama Türkiye'de
- obezlik
- offside
- ofis
- okul
- OlasılıkSız
- olumlama
- omurga
- online alışveriş
- Orhan Pamuk
- ortaçağ
- ortopedi
- oruç
- osman
- osmanlıda kadın
- osurmak
- otel
- Ozan Güven
- pamukkale
- Pandora
- pankreas kanseri
- paragliding
- paranormal activitiy
- Pargalı
- parkecilik
- partiler
- patronlar
- pergel
- Perwol reklamı
- pide
- piknik
- piknik masası
- piknik yapan aile
- piknikçi tipleri
- pisuvar
- piyes
- pkk teröristleri
- plasebo
- Polat Alemdar
- ponpon
- portakal
- postür
- pot kırmak
- prens
- psişik rüyalar
- pırlanta
- RABBİME SORDUM CLEVELAND DEDİ
- radyo
- radyo ilaç
- ramazan
- ramazan pidesi
- Ramiz Dayı
- rüya kayıt sistemi
- rüyalar
- Recep İvedik
- reklamlar
- renk terapisi
- REŞAT NURİ GÜNTEKİN DİZİLERİ
- Reşat Nuri Güntekin
- roman
- Romancı ile edebiyatçı arasındaki fark
- rutubet
- saat farkı
- saç kesimi
- saç modelleri
- saç parlatan şampuan
- sabret inci tanem
- sadaka
- sahne
- Saib-e Tabrizi
- Saklıkent
- saray
- satış elemanı
- sömürme
- Sülüman
- Süleyman
- seçme şansı
- secret
- Sedir Adası
- selülit
- sevgi
- sevgililer günü
- seyahat
- Seyhan dostluk
- sezon modası
- sheakespeare
- show tv
- sifon
- sihirli değnek
- siktir kahvesi
- sinir edenler
- sivilce
- Slumdog Millionaire
- sosyal ağlar
- sosyal hayat
- soğuk
- soğuk ülkeler
- soğuk ve gelişmişlik
- spor
- St.Nicolas
- stephanie meyer
- su kaplumbağası
- Sultan
- sultan palamut
- sınav sistemi
- sınav stresi
- sıra bekleyen vatandaş
- tadilat
- takıntılar
- taliban
- tanrı
- tanrıyı görmek
- tansiyon ölçen cep telefonu
- Tarkan
- tarkan uyuşturucu
- Tarık Akan
- tasvir
- tatil
- tatil dönüşü sendromu
- tayfa
- Tayfun Güneyer
- türban
- Türk Kadınının tipik özellikleri
- türk kahvesi
- türk telekom
- Türkan Şoray
- Türkçedeki yanlışlar
- Türkiye
- tüy dökücüler
- tüyler
- TCDD
- tebrik
- tecavüz
- tedavi
- tek taş
- tekne turu
- teknoloji
- tektaş
- telaffuz yanlışları
- televizyon dizileri
- tema
- temizlik
- terör
- test
- tevazu
- teyzeler
- tezgahtar
- tff
- theme
- tiyatro
- Tolga Çevik
- tontonlar
- top
- toplumda kadının yeri
- topuklu ayakkabılar
- trafik kazaları
- trafik kuralları
- tren yolculuğu
- trend
- trendyol
- Turgut Özal
- Turgut Sunalp
- turistik
- turkcell
- Turunç
- tuvalet
- Tuğçe Kazaz
- Tuğçe Kazaz hristiyan mı
- tv gafları
- tv muhabirleri
- tv yarışma
- uçan halı
- uçan kaz
- Uçurtma Avcısı
- uefa
- ufo
- umumi tuvalet
- Unakıtan
- unutkanlık
- Urla
- uyku saati
- uzakdoğu tıbbı
- uzay gemisi
- uzaylı
- vagon
- vazgeçilmezler
- vefat
- veli
- veli toplantısı
- vesikalık fotoğraf
- vikingler
- vipdükkan
- vodafon
- Wasabi
- WC
- Yahşi Batı
- yakalaco
- yalanlar
- yama
- yama psikolojisi
- yama sendromu
- yamaç paraşütü
- yamyam
- yanlış kullanılan sözcükler
- yapay kalp
- Yaprak Dökümü
- yaralı kamlumbağalar
- yardım kampanyası
- yarışma
- yasak
- yavru kaplumbağa
- yaz mevsizim
- yazım yanlışları
- yaşam
- yaşama sevinci
- Yaşar Kemal
- yaşgünü
- yaşlılık
- yüzük
- yüzbaşının eşeği
- yüzbaşının eşşeği
- yemekli vagon
- yemekteyiz
- yer gök aşk
- yerli diziler
- yetenek sizsiniz
- Yeşilçam
- yolculuk
- yumurtlamak
- zaman makinası
- zelve
- zelzele
- zorlamak
- Şahan Gökbakar
- Şehzade Mehmet
- Şehzade Mustafa
- şarlatanlık
- şövalye
- şefler
- şehir fırsatı
- şehit
- şeker kiz
- şizofreni
- şizofrenler
- şişmanlık
- şişme kadın
- İçmeler plajı
- İbrahim
- İlker Atak
- İNTİKAM
- İskender
- İstanbul Hatırası
- İYİ Kİ DOĞDUN
- İztuzu plajı
- İş bankası
- ıssız ada
- ışık terapisi
-
RSS
Entries RSS
Comments RSS